Erto’nun benden istediğini yerine getirdim. Gökçe’ye gittim, ve beni başka bir odaya yerleştirmesini istedim. Yeni oda arkadaşım, menzil tarikatına bağlı bir kokain bağımlısı. Adı Erhan. Erhan, tüm gün Kanal 7’de yayınlanan, uçmalı kaçmalı evliya filmlerini izliyor-geceleri dahil-. Gökçe, psikologum, ailem tarafından kliniğe kapatıldığımdan beri her gün, sırf onu görmek için yoktan travmalar yaratıyorum. Sadece ona anlatıyorum, sadece ona yalan söylemiyorum. Bu konfor alanı, bu güvenli sınır, beni az da olsa rahatlatıyor. Verilen hapların etkisiyle, Erhan’ın izlediği filmler, artık daha katlanılır halde -geceleri hariç- lanet herif yirmi dört saat boyunca tuvalete dahi gitmeden bu filmleri izliyor. Ne zaman kumandayı elime alıp da bok tadı veren filmlerini kapatmaya kalksam, sanki oda arkadaşım, bir hortlakmış gibi yataktan “ığğhhhkk” diyerek fırlıyor, ve tekrar tekrar aynı filmleri açıyor. Doktorum, janjanlı bloknotundan bana çakmak gazının zararlarını okuyor, sinir hücrelerinde hasar, istem dışı halüsinasyonlar ve hafıza kaybı… Peki bunların hangi biri benim sikimde? “Hepsi!” Hangi biriniz sabah namazına, ranza arkadaşının ağlama sesleriyle kalkar? Ya da 14 yaşında karın üzerinde yüzlerce şınav, mekik ve sürünme cezaları? Taşrada bir kuran kursunda derse 2 dakika geç kalmanın bedeli 100 şınav + 100 mekik cezasıdır. Namaza geç kalmaksa tüm talebelerin önünde “aşağılanmak” Anlamını bilmediği bir dilde her gün 3 sayfa ezber verip “başarısız öğrenci” mazereti ile eve dönmek, ve tüm bunları unutmak için çakmak gazının zararına sarılmak… Kolonya şişen ve sen, bunlara ne kadar vâkıfsın?