İyi bilirdim niyetimi

Ne saftım

Ve severdim elbet

Kalp kıramam sanardım, kırdıklarımı hatırlıyorum şimdi

Hep kırardım da çürük kokardı uzattığım mendil

Üzerdim, ben yaşamayı böyle bildim.

Ölmedim, öldürmedim, yaşamayabildim.

Biliyorum.

Birçok çığlık duyardım çünkü.

Bi’çığlık,

Babamın çığlığı…

Morarmış gözüm aklıma gelirdi.

Ağlamaz bilirdim babamı, biliyorum derdim.

Kendimi pek tanımaz sizi de tanıdıkça sevmezdim.

Kendime “Sevmiyorum.” Diye ne çok yalanlar söyledim.

Hiç erkek adam olmak istemedim, hiç uzaklar olmadı gideceğim yerler.

Koşmaktan çözülen bağcıklarım vardı.

Onları bağlamayı da yanlışlıkla öğrendim ya

Annemin kollarından ayrılamazken.

Annemin kolları,

Benim ellerim.

Benim ellerim ne güzeldi, kar soğuğu etimi ısırırken.

Hiç sevmedim günlük yazmayı.

Sevgili Günlük, senden hep nefret ettim.

Sarılmak istemeyen insanları hala anlamadım mesela

O şişman çocuk neden topunu sakladı bizden.

Ve dondurmam neden hep parmaklarıma akardı,

Neden şimdi canım yandığında “Anne!” diyip ağlayamıyordum.

Söyleyin, hadi!

Bana şiir dedirtmeyin ben de anlatmayı kendime yaşamak etmiyim.

Yaşayayazmak.

İşte…

Hayallerimi…

Gözlerimi yumarak…

Yaşayayazmak.

Hatta yazmak bu kadar zorken

Yaşanmaz umarım diyerek bitirmek

Her şeyi.

Umarım yaşanmaz.

 

Yaşar Keser