Tek doğru yok. Ben yolunu çizmeye çalışıyorum hayatımın. Ama tek yön de yok. Sadece bir olmayı beceremem bu hayatta, bu mümkün değil. Sürekli bir yerlere çarpıyorum. Zannımca kendime eziyet ediyorum. Ben ne yapıyorum böyle, ne bu hiddetim uyuttuğum zihnime? Kıvrımlarında d a r a l ı y o r u m

Şu küçücük alanda. Ne bana yakınım -hazırlanmış onca kelimeyle bile kendimi zor zor toparlayan-ne de siz yakınsınız-doğrusu siz hiç yakın olmadınız-cümlelerimi törpüledim bugün. Caddeden geçerken hissettim insan olmayı. Yürümek yoldan rastlamak birine. Kadın olmak soyuttu benim için. Ama dedim ya cümlelerimi törpüledim diye. Bir kadındım bugün susturulması gereken, geride korunmayı bekleyen gibi. Denedim yani karşımdaki her sıfatta. Sıfatınıza tükürebilsem keşke öylesine boş öylesine çaresizce.(Kullandığım siz tek bir tarafa hitap etmeyi bırakıyor. Kimse tam saf değil.)

Cümlelerim ben olmakla başlıyor ( tek ben) kadın ile bitiyor her zaman. Ne kadar gereksiz deseniz de siz ben dogruma her seferinde yüzünüze carpiyorum çaresiz halimi. Kadın olan ben, tek olan ben, toparlanmaya ve susması gereken ben her açıdan yolunu hesaplıyor. Öyle ya da böyle ben de tekim.
Bana bunun için endişe etmememi söylüyorsunuz. bu çok doğru. ama yanlış hissetmeye cesaret etmiş ben bundan dönecek kadar küstah mıyım?
Hislerimden  utanmama sıkılmama onları saklamama hatta açığa çıkarmamamı sağladınız utanıyorum sıkıyorum ve saklanlıyorum sizden doğrularınızdan ve yolunuzdan.
Bu yazıya değmeyecek sizin gözleriniz.