İnsanlar özgür olmak istemez mi ? İster. Bir kuş gibi özgür olmak ister ama o özgürlük simgesi kuş bile özgür değil. O kuş bile uzun ama kırılamaz zincirlerle yere bağlıdır, yuvasına bağlıdır, yavrusuna bağlıdır.

Biz de o kuştan farklı değiliz. Yemesek, içmesek, yorulmasak bile diğer canlılardan daha fazla zincirle bağlarız kendimizi yere, kendimiz için en iyi hapishaneyi yine kendimiz öreriz. Bu hapishaneden asla kaçamayız. Bunun nedeni bu hapishaneyi istediğimiz, arzuladığımız şeylerle (para, arkadaşlar, aile, şöhret,…) örmemizdir. İstesek, arzuladığımız bu şeylerden vazgeçemez miyiz ? Evet vazgeçebiliriz ama sadece daha çok arzuladığımız bir şey için (para, güç, şöhret, Tanrı’nın sevgisi,..) vazgeçebiliriz.

Peki ya arzularımızdan vazgeçince ne olacak ? O zaman özgür olacak mıyız ? Hayır olmayız, olamayız ama tutsak da olmayız, olamayız, çünkü arzularımızdan vazgeçmek demek insan olmaktan vazgeçmek demektir.

Ne yaparsak yapalım, zincirlerimizden kurtulamayız, hapishanemizden kaçamayız. Zincirlemizden kurtulmanın veya hapishanemizden kaçmanın bir önemi yoktur aslında. Çünkü özgürlük demek bu demek değildir. Asıl tanımıyla özgürlük, hangi zincirlerle bağlanacağımızı, hangi hapishanede yaşayacağımızı seçme gücüdür.