oturduğu yerden birden kalkanlara
ve sigarasını hep kibritle yakanlara bir şiir,
zaten yenildin
hep direnmek zorunda kalmakla
ne fark eder tüm ıstıraplardan yalın ayak geçişin
haydi düş takvimlerden ayağındaki sancıyı
varsa gücün.
her sabah, bir kazanın ertesi sabahı nasılsa
nasılsa nereye bir bakış atsan
borçlanacaksın kendine
bir bakış daha.
ben ise bunlarca zaman
kaderin sözünü belki kanla keserim diye
hırpan bir merakla bilendim.
insanlar gece olunca nereye gitmektedir
nedir dağların başındaki o meçhûl ışık
bir Allah parçası desem
yan yana gelip onu indirecek iki el mi var
desem bir fukara evidir ya da
değildir tüm yoksulluk böyle içimizde iken.
ey şehirlerin altından şehirler geçiren
yaşamayı sessizce iç geçirten acizlik
nedir bu meçhûl ışık ve öyleyse
gece olunca nereye gidilir?
10/20