tanrı beni doğarken salıncağına oturtmuşsa
çürük bir kundakla sarıp sarmalayıp
ruhumu nemli oda içlerinde bırakmayın
olur da bir gün yolduğum kıllarım
yine uzarsa köklerinden
n’olur beni böyle göndermeyin o ormanlığa
bakın benim ne öyle şapkam var
ne de vıcık vıcık elma kokulu güneş kremim
daha yemyeşil hokkalar da içmedim
n’olur beni böyle göndermeyin o ormanlığa
bizim böyle atlıkarıncalarımız var diye
gezdirmişti beni kapkara treninde
incecik bıyıklarından çıkardığı
pololu sözleri ciğerlerime zerk eden makinist
n’olur beni böyle göndermeyin o ormanlığa
siz değil miydiniz sülüklerime karşı
şişe şişe ağrı ilacı yazanlar
ama aç karna içemedim affedin beni
hala kelebeklerim içimde
n’olur beni böyle göndermeyin o ormanlığa
Alper Demir