klostrofobik dergâh
bana
yahudiliğimden ödün verdirecek bir şeyler anlat
sayıkla
ata yadigârı fal kitabını
hatta sus
ki konuşsun uğultusu

kan ter içinde eksiltirken elimdeki meşaleyi
çatallanan sesim, bir münacaatı taşıyor
ateşin üstadımız oluşuna dair kasideler
çember çember çözülüyor
mavinin türlü tonuna kaynayan karanlık

yükselti
alçal-

mayışık paranoya
kendi içine gömdüğüm usulsüz geometri
aritmik adımlarını sayan bir felaket tellalı için vals
ey nefes nefese haikular kusan
uzun destanları geçmişin

Kalabalıkta    bu yüzlerin     tezahürü:
Kara, ıslak      bir arazi üstündeki     mezar taşları.

kolektif inziva
bu gece
miracın kaçak mültecileri
selamladılar, akrabalarını ölümün
çölün geçit vermeyen zehebî vadilerine
ve bir isrâyı mümkün kılan mukaddes vahaya
and olsun ki
tenhadaki ağaca varmak için
sığındılar, kayboluşa

tamamladığım döngüyle çürüttüm
zamanın doğrusallığını

durma hakkımı elimden alma
her an bir şeyler olmak zorunda değil