bireyin iç dünyasını esas alan eser
kayda değer: yani kaydedilmeye, kayıt altına alınarak unutulmaya karşı direnç göstermesi istenen bir belge. tarihi bir olay. önemli bir şahsiyet.
çıkış izni: sahip olunmayandan ait olunmayana gitmek için. efor.
harcanan atpye ek: olmamışlık.
olan’ın görüldüğü andaki sorgusuz kabul, ardından gelen baş dönmesi, kaynar sular, bela ve kaos, eğlenceye dair. şikayet edilenler için yaşama bilinci yaşamı daha da katlanılmazlaştırır.
beni eve götür, uykum geldi. hangi kelimeler arasındaki aralık gülme aralığıydı, unuttum•nasıl eğlenilir, hayır bunu anlatan bir kitap okumadım henüz beni eve götür, bütün telefonlar aynı çalıyor•her gün insanları’nın çözüldüğü anlarda sızan ketum kelimelerinde yatan zaaflarını görmekten usandım, tek bir hayata daha tahammülüm kalmadı, her gün olduğundan daha atik, daha uyuşuk bir kişiye bile özgeçmişimi sunmak, sosyalleşmek istemiyorum, götür beni eve çünkü derslerime çalışmaktan, iyi öğrenci olmaktan başka çarem yok Ο bildiğim yok•beni eve götür radikal kararlar alacağım yatmadan nemli yastıklarıma ekerek konveks sızıltıyı•silah kullanmayı öğreneceğim, ölü yıkamayı ve uzun yol şoförlüğünü – beat kuşağının egzistansiyel soru işaretlerini dilimin ucuyla yaymadan•beni eve götür çıkarken vicdanımı kapının arkasına astım, temizlenmesi gerekir, beslenmesi•eve götür beni, sevgi içeriyorsa temas dağıtamayız dağıtamam toparlamak, toparlanmak lazımdır Savur muntazam dişi etlerini! ne de olsa diken çiğnerken bağırmadan durabildiği kadar vardır cinsim, cinsime reva görülen feda, şefkat ve analıktır – ben şefkat çiğneyeyim•eğer, eğer, büker duyuyu asimetri suratımıza kezzap idame rüşvetleri ziyaretçilerinek göz alıcı taşlarla bezeli gülümsemeler – koca bir yoksunluğu baş köşeye oturtmayı unutmadan beni eve götür, buraya geri getir nerede olursam olayım yetişemiyorum, kabul•beni eve götür ki mızmız, şımarık hücrelerim bölünecek sonra, sonra yarık çekirdeklerinden ortalığa aleyh damlayacak•beni eve götür çünkü nasıl yüründüğünü hatırlamıyorum, ya sürüngenliğim tescillenecek ya kırmızı ışık yanacak ben dans edeceğim – dansım deliliğimin göstergesi, einstein’in müthiş sözü, kült film sahnesi DEĞİL dansım, rezillik – mavide geçmek istiyorum – mavi, rezillik – kaç dakikadır nefes almıyorsam o kadar mimli diğer – ler, yol, kaçışımız gibi mi özgürlüğe, yo, özgürlük değil şu an değil a n d e ğ i l beni eve götür algım fiziğime girift•bıktım zorunlu sanatın ukala çarklarından ve kasıntı estetikten•doğduğunda olduğum ölü için de özür dilemeyeceğim senden, bir hayat dilemeyeceğim, kimseden, yok, biliyorum -,oysa, sen, yaşadın, beni eve götürmek zorunda olmadığın gecelerde dünyanın üstünü altına gererek sorumluluk bilinçsizliğiyle aylar, yıllar harcadın – bir gün aşk denilen ne idüğü belirsiz bir çentiğin batınına zuhur edeceğini hiç hesaba katmadan, yüzlerce kadınla, çırılçıplak, halüsinojen olmayan uyuşturucuların halüsinojen etki gösterene kadar tüketimi, seni diğer – lerinden en daha canlı ölü olduğuna inandıracak dünyaya birkaç defa geleceğinden emin harcanan yılların – bak bir adam sana öpücük atıyor, adı, yok kamaştığını hissedersen ona bir ad bulacağız•sıyrıl hasta ve manipülatif döngümüzden•beni eve götür uyuyacağım daha, bok ve kusmuğa bulanmış halde uyanacağım beni eve götür, bana tortu kalacak daha değişken pratiklerde bana ait olmayan bir enkazdan•bana tortu kalacak pozitif tek bir yanı olmayan depremzede ve romantik yapılacaklar listemden Savur konforunu yetiş – kinliğime! beni eve götür koltuk altının sıcağında bekleyeceğim büyük günü, beni eve götür kızılcık şerbeti ikram edeceğim sana•siktir beni sana hayatı yaşadığına ikna eden gururu sesine gömülü riyakar pişmanlıklarına•beş para etmez üçüncü kişilerin girmemesi için yatınca yatağımızı boylayan kan, beş para etmiyoruz işte mutsuzluğa benzer mutluluk beyanımızla•beni eve götür, ayakkabım ayağımı vurdu.
Resim: America Martin, Woman & Pillows, 2015, Kağıt üzerine mürekkep