bir yalan emanet edildi dağlardaki düşmanlara

ceplerimdeki sırrını kutuya sakladım

bir bilmeceyle açıldı pandora’nın kutusu

düşmanımız üç başlı bir yılandı

güvenim ve dürüstlüğüm bu kutuda gizliydi

iki oyuncu gibi deştik kutuyu

bulduğumuz tek şey yalnızlıktı

 

gözlerinde izledim suçluluğu

kitaplarım ve kalemim inledikçe inledi

keçi ayaklı biri takip etti yol boyu hüznümüzü

ben bile kendimi bu kadar sevmezken

tanrının en büyük hediyesi

senden gelen bir öpüştü

 

bir bilmece kırdı bütün kemiklerimizi

mutsuzluğum karşında bir yılan gibi ezildi

kırıldım çiçeği beni bana bağışlayınca tanrım

hikmetini anladım

senden ötesi mezar

senden ötesi dem-güzâr