Üç sene önce Ağustos ayında, Türk futbolu sol açıklarının belki de en güzellerinden birini kaybetti. Güzelliğini sadece futboluyla değil futbol dışı hareketleriyle de belli eden Metin Kurt, üç senedir aramızda değil.
Metin Kurt, 15 Mart 1948 Kırklareli doğumlu. Bir dönem Galatasaray’da oynamış ve kariyerinin en iyi günlerini de burada geçirmiş, Türk Milli Takımı’nın formasını da 26 kez terletmiş bir eski futbolcu. Profesyonel futbola Altay’da başlamış olan abimiz, ilk sezonunda yalnızca 4 maç oynamasına rağmen, Altay’dan ayrılmak istememiştir fakat abisi PTT ile anlaşınca o da mecburen PTT’ye transfer olur. 1967-1970 arasında 3 sezon boyunca başarıyla terlettiği PTT formasının ardından, 6 yıl boyunca formasını terleteceği Galatasaray’a transfer olur. Galatasaray ile Şampiyon Kulüpler Kupası dahil olmak üzere birçok turnuvada boy gösterir. Galatasaray ile 3 lig şampiyonluğu yaşamıştır. Futboldaki ilk sendikacılık hareketlerine imza atmak isteyince Galatasaray kulübünden aforoz edilmiştir. Daha sonra gittiği Kayserispor takımında bir süre oynayıp futbol yaşantısına orada son vermiştir.

İçinde bulunduğu her toplulukta o topluluğun üyeleri tarafından sevilip sayılan bu büyük insan, yöneticiler tarafından hep ‘’sorun çıkaran adam’’ olarak görüldü. Spor Emekçileri Sendikası’nın kurucusu olan abimiz, eski yıllarda gerçekleştiremediklerini 2009’da gerçekleştirmiş oldu.

‘’Futbol Borsada Değil Arsada Güzel ‘’

Böyle bir söz en çok da kime yakışır diye sorsak ilk başta gelebileceklerden biri Metin Kurt olur herhalde. Gerek yaptıkları gerekse düşündükleriyle devrimci olan abimiz aynı zamanda Türkiye Komünist Partisi’ne de üyedir. 2011 yılında İstanbul’da bu partiden milletvekili adayı olmuş fakat seçilememiştir. Hakkında naçizane bilgi vermeye çalıştığım ve belki birkaç kişinin tanımasını sağladığım bu güzel insanı ölümünden üç yıl sonra rahmetle anıyorum.
‘’ Halka en yakın yer neresi ? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenörün ve idarecilerin oynadığı tarafta oynamayı sevmiyorum. Kapalının önünde oynamak için bir devre sağ açık, bir devre sol açık oynardım. ‘’