Her zaman oturduğum kafede oturuyordum geçen gün yine. Birden ne olduğunu anlayamadığım şekilde seyyar bir projeksiyon cihazı kuruldu. Bir perde çekildi ve bir film oynatılmaya başlandı. İki dakika oynatıldıktan sonra durduruldu ve mekanın sahibi perdenin önüne geçip niye böyle bir etkinlik yapıldığını açıklamaya çalıştı. Günümüz sanayileşen toplumunu ve sömürü düzenini daha iyi anlamamız için bir film koymuştu ekrana. Bu film, Charlie Chaplin’in 1936 yapımı ‘’Modern Zamanlar’’ıydı. Gerçekten de isabetli bir film seçimi yapmıştı mekan sahibi. Oturup bir buçuk saat boyunca onu izledik. Bu benim filmi üçüncü izleyişim olsa da ilk kereki gibi izledim.Bu filmin adını taşıyan bir albümden söz etmek istiyorum size. Şahsi fikrime göre İzmir’in en iyi, ve yine şahsi fikrime göre Türkiye’nin en iyi beş rap sanatçısından biri olan Çağrı Sinci’nin son albümünün adı ‘’Modern Zamanlar’’. Yeni albümünün adının böyle olacağı söylentileri ortada dolaşıyordu ve bu söylentiler Şubat 2015’te çıkan Hiphopskool dergisinin ilk sayısıyla kesinleşti. Ve o tarihten 13 ay sonra, Çağrı Sinci, kendi sosyal medya hesapları aracılığıyla bu albümün fiyatının dinleyiciler tarafından belirleneceğini belirtti. İstenilen meblağda bağış yapıyordunuz belirtilen hesap numarasına ve Çağrı Sinci bunun albüm basımında kullanılacağını belirtti. Bu gönderinin ertesi gün albüm, youtube üzerinden yayınlandı. Yaklaşık 1 ay kadar bu gönüllü ödeme sistemi devam etti ve yeterli ilgiyi görmesinin ardından sonlandırıldı. Bunu takiben 1 performans videosu çekti Çağrı Sinci, albümün son parçası olan ‘’Kaçamadım’’ a. Ardından da albümün en beğenilen şarkılarından ‘’Dışarda’’ya muazzam bir klip geldi. Albüm için gönüllü para yollayanlara ise imzalı cd yollandı. Böylece hem Çağrı Abi’nin dinleyici kitlesinin kalitesini ve anti endüstriyel müziğe olan desteğini görmüş olduk hem de güven duygularının yüksek olduğunu. Albüme gelirsek, 9 parçadan oluşuyor. İlgimi çeken ilk nokta içinde hiç İndigo ile düet parça olmaması. Aynı şekilde İndigo’nun son albümünde de hiç Çağrı Sinci düeti yok. Bu, ikili arasında herhangi bir gerginlik olduğu yönünde yorumlanmamalı çünkü ikisi de birbirlerinin albümlerine her şekilde destek oldular. Sanırım gerekli görmemişler bir düet parçayı. İndigo yok dedik, e peki kimler var derseniz, Evren Avcı, Barış Baran, Cursis Clay ve Gazapizm gibi klas isimler eşlik etmiş bu albümde Çağrı Sinci’ye. Bütün altyapıların Çağrı Abi tarafından üstlenildiği albümün ilk şarkısı ‘’Bebek’’ yeni doğan bir bebeğe hayatı, yaşayacağı yerleri anlatan bir manifesto adeta. İkinci şarkı biraz daha giderli bir şarkı olmuş. Yani karanlık bir caddede hava soğukken kapşonunuzu çektiren şarkılar vardır ya hani, sağa sola farklı bakmaya başlarsınız, yürüyüşünüz falan değişir. Veya ne bileyim bunlar sadece bende oluyordur ama bende uyandırdığı hisler böyle yani bu şarkının. Ha unutmadan Çağrı Sinci bir öğretmen ve ilk verse’ün sonunu ‘’devlet dairesinde ders verirken pantolonum bol’’ diyerek tamamlamış. Vurucu. Üçüncü parça, biraz daha ‘’Daha Neler’’ kıvamında hafiften duygu ve sitem yüklü olmuş. Melanko rapperlara taş çıkarırcasına kelimeleri ilmek ilmek işlemiş beate adeta Çağrı Sinci. Evren Avcı da nakarat kısımlarında iyi iş çıkartıp, şarkının ruhuna olumsuz bir etkide bulunmamış. Bunu takip eden parça, ‘’storytelling’’ türünde bir parça. Yani şarkıda konu edilen bir hikaye var, parça boyunca sanatçı size bu hikayeyi ritimler eşliğinde kafiyeyle anlatıyor. Daha çok Farazi & Kayra parçalarında rastladığımız bu türü böyle seçkin bir albümde görmek beni çok mutlu etti. Ardından bir Barış Baran düeti olan ‘’Püf’’ karşılıyor bizi ki bu şarkıyı özellikle İndigo çok beğendiğini belirtmişti twitter hesabından. Püf’ün ardından albüme ve bu yazıya ismini veren ve diğer şarkılara göre nebzen kısa olan parça karşılıyor bizi. ‘’Modern zamanlar, porno kültürü, tacize uğrarken kameralara zorla güldüğün / Entertaining denen sektör artık softcore porno / Tonla sürtüğün ve pezevengin hüküm sürdüğü./ Bir şarkı için daha iyi bir başlangıç düşünülemezdi herhalde.. Gazapizm düeti olan yedinci parça için söyleyecek bir şeyim yok çünkü Gazapizm’in dahil olduğu zayıf bir parçaya pek denk gelmediğim için bu şarkının kaliteli olduğunu söylemeyeyim istiyorum. Sekizinci parça da albümde en sevdiğim parçalardan biri oldu. Bu şarkıda ‘’Cursis Clay’’ ın vokalini ve sesini çok beğendim. Dokuzuncu şarkı ise bir çıkış parçası ayarında, hafif fakat vurucu bir parça olmuş.
Genel itibariyle mükemmel bir albüm olmuş. Haddim olmayarak puanlamam gerekirse on üzerinden dokuzluk bir albüm olmuş. Anti – endüstriyel müzik ve sistem kölesi olmayan sanatçıların yaşatılması / üretmeye devam etmesi adına destek verilmesi gereken albümlerden biri. Yaşasın anti endüstriyel müzik, anti endüstriyel hiphop ve tüketim çılgınlığına alet olmayan sanatçılar!