vagonunda yer bulamadığım bir tren hayatım
bir sürü insan bindirmişim örtülü koltuklarıma bende isimleri yok
camımdan el sallayan çocuklar var –
onlar benden daha şen, kendime soruyorum
bu nasıl olabilir?
utanmasa bir ileri bir geri gidecek bir tren hayatım
kırık dökük ruhlar saçılmış koridorlarıma bence onların da bir bildiği yok
raylarımda yeni biten çiçekler var
benim havamı onlar soluyor benim suyumu onlar içiyor
bir şiirde anlatılan bir tren benim hayatım
adını her güz andığım bir kadın sığdırmış beni dizelere
herkes bunu bir hikaye sanmış oysa ki gerçek
kendime soruyorum, bu nasıl olabilir?
uzaktan silinişini izlediğim bir tren hayatım
annem önümden el sallıyor ilk sevdiğim de aynı trene binmiş gidiyor
kendime soruyorum, insan her zaman bir vagon-
bir tren veya bir yolcu olmak zorunda mı
insan bazen o trenden inip
hem yol hem de yok olamaz mı?
Sıla Yurtseven