Var mı benden başka, kendini biraz olsun îzah ve yoldaşı olan o derin ruhlarla temas için burada olan?

Var mı benden başka, bu bitip tükenmez yaşamaktan usanıp yine de ona sımsıkı sarılan?

Var mı benden başka, sürekli kocaman bir siktir çekmek isteyen tüm mahlûkata, etrafını çepeçevre saran?

Var mı benden başka, özündeki tüm cevheri itlaf edip kötülüğü kucaklamayı arzulayan, ve bu arzudan dolayı hem nefret edip kendinden hem de hayran olan?

Var mı benden başka, kökleri acımasız bir ahlâk yasasıyla daraltıldığı için gövdesinden suçluluk fışkıran?

Var mı benden başka, bir şair olduğu hakîkatinden kaçan?

Var mı benden başka, bugünün neşesizliğiyle geçmişteki beter ve berbat günleri unutan?

Var mı benden başka, fâniliğinden sebep hiçbir bokun değerli olmadığını kendine her gün hatırlatan?

Var mı benden başka, aşkı bulup da kaybeden ve ömrünün geri kalanını bu onulmaz boşluk hissiyle yaşayan?

Var mı benden başka, ilkgençliğinde kendini bir dâhi yâhut peygamber sanıp da yıllar geçince elinde hiçbir şey kalmayan?

Var mı benden başka, herkese fazlaca güvenen ve nihâi suistimalinden sonra ahmaklığını duyumsayan?

Var mı benden başka, tüm dünya aksini söylese de doğru bildiğini yapan?

Var mı benden başka, lîsanlara ve onların ifade kudretine inanmayan?

 

İngilizce aslından çeviren: Ahmet Hazar Ertaç