iki avizeyle içeri,
artık istenmeyen
başka bir tanesini alıp götürürüm
kendimi bıraksam
başka bir şey olarak geri dönebilir miyim buradan
kapıda kaydediliyorum
sonra bekliyorum
altın şamdanlardan damlamış balmumu
bir dedenin porselen bebekleri yanında,
biraz da, mozaiklerin kenarlarında,
kimi küçük kimi büyük odalarda
renklere ve türlerine göre düzenleniş
sessizce sergileniyorum
kimlere yaranırsam
öyle
belki hala hayatta olan biri
beni hatırlarsa,
avizelerden biri yanar
ve seçilirim, tekrar
bir zamanlar aşina olduğum o diğer dünyaya,
son bir kez daha, yine farklı bir şekilde,
bir kez daha nasıl var olunur öğrenmek.

 

Talya Özer