Bugün kitap fuarından aldığım bir kitabın içinde şöyle yazıyordu;
” Haldun Dormen Tiyatrosundan bir oyun izledikten sonra aldım. Kasım 19.11.95 Mine Kaya ”
Doğduğum yıl, ben henüz altı aylık altına işeyen bir bireyken alınmıştı bu kitap. Kapağında yarım sigarası ile gülümsemeye çalışmış bir Yılmaz Erdoğan fotoğrafı içinde Hüzünlü Sevişmeler adlı tiyatro oyunu. 5. baskı…
Kitabı aldığımda Mine’ye çok teşekkür ettim kendi kendime. 95 yılının kasım ayında gittiği tiyatro sahnesini benimle paylaştığı için. Tam 22 yıl sonra kitabı bana ulaştırdığı için. Tıpkı güç yüzüğü gibi bulunmak istediği anda karşıma çıkan not için…
Birisinin sonsuzluğa gidişini ağır çekim izlemek, kağıttan gemini kocaman denizin ortasına bırakmak gibi. Belki de bir daha hiç geri gelmeyecek, belki de hep bıraktığın yerde kalacak gibi. 1995’te Haldun Dormen Tiyatrosu’nda. Tıpkı kitapların eskimediği gibi.
Üstünden kaç acı geçti bilmiyorum. Kaç kitap ayracına ev sahipliği yaptı, kaç çiçek kondu arasına bilmiyorum, kaç aşk yaşandı bu kitapla, kaç sevgiliye hediye edildi.
Bundan 22 yıl sonra aklıma bile gelmeyecek bu kitap, içine koyacağım bu yazı ve düşeceğim not. Ama beni bul ve anılarımı geri getir.
”Kocaeli Kitap Fuarı’ndan aldım. Mayıs 17.05.2017 Veysel Yılmaz”