Göğe avaz avaz bağırmalarımızın
Yorgun birer nara olarak dönüşüdür
İnsan patikadır betonun bittiği yerde
Uçurtmanın bittiği yerde gökyüzü
Yere baktıkça yalpalayan uçurtmanın
Omuzlar üzerine göğüs kafesi gibi
İnip kalkan imece bir ölüm seçtik
Yaşamak daradan düşüldü ve karar
Saatin kaç olduğunca geçmezken zaman
Yaşasak şimdi kaç yaşında olacaktık
İki sayfa romana uyku tekabül ediyor
Loş odalarda ve sarı ışıkta fena güzeliz
Hele ağaçların kaburgaları sayılırken
Elbiselerimiz ve saçlarımızda savrukluk
Hele ayna kapılı evlerden geçmişsek
Parmaklarımızla saçlarımızı hecelerine
Ve kelimesi kelimesine unutarak
Bir yerlerde unutulmuşçasına güzeliz
Dört tarafımızla inip çıkıyoruz aşağı yukarı
Kapalı kutuda hepimiz farklı yöndeyiz
Kapalıyızdır aşağı yukarı dört tarafımızla
Bir istifa dilekçesi nasıl tıklatırsa kapıları
Lütfen çıkarken kapıları nasıl kapatırsa
Yankılı geniş koridorlarda merdivenlerden üçer beşer
Yüksek topukları bastıran hışımla indik
Bir korkuluğun omzundaki karga tavrında
Ölümlüydük ölümlüyü sevmiştik