kendimde bulduklarımdan ibaret sanırdım kendimi, ancak başlı başına bu düşünce yanıldığımı gösteriyor. doğan kadar ölen olduğu gibi, her insan için ortak noktalar; isim kadar isimsiz vardır, bulamadıklarımız bulduklarımız kadar. yalnızca bazıları bulur insanlığın sırlarını, uzanırken ya da çalışırken. anlatmaya değer bulmaz. en değerli “isimsizler” böyle saklı kalabilir varoluştan beri; değersiz görünüp kimsenin ulaşmak istemeyeceği yerlerde isimsizliklerini koruyarak.
.
gözlerimi kapattığımda değersizsem,
açtığımda ne değişiyor?
.
eğer beş duyumu bir yapamazsam ve var olamazsam onlar olmadan, var olmamalıydım. eğer dünyevilikler ve dünya kirinden başka bir şey bulamıyorsam içimde, daha iyi aramalıyım. eğer “ben”den çok formlar önemliyse sanatınızda, “ben” yokum. eğer kendimle çelişiyorsam ve varoluşumu hayattan bağımsız yapabildiysem tüm beyin kıvrımlarımda, ben insanım. insanlığın tüm acılarını avcumun içine aldım ve zevklerine yukarıdan baktım, insanlığın tekil ruhunun tanrısı oldum.
.
ruhun ucunda ve yolda.