havalar ısındığında

günün yalnız belli saatleri güzel kokar

mesela sabah altıyla sekiz arası

çimen, börtü böcek, öyle şeyler kokar

iyimser bi kişiliksindir / Olga Stoikova’yı anımsarsın

YouTube’da gördüğün o fotoğrafı / ve bi türkü çığırırsın

çünkü radyasyonla bozmazsın sabahı

ki Sergey Kutanin, o fotoğrafta çok tatlı bakmıştı

 

velhasıl havalar ısındığında

kahvaltı hazırlamak zul olduğunda

parmaklarının arasındaki yeşil biberler terinle yıkanır

ve doğranmış yeşil biberin rengini beğenirsin

bir zaman sonra yediğin yemek de pek güzeldir ama

havalar ısındığında, garnitürün kokusu vardır

 

Nitekim iyimser kişilik

        -havalar ısındığında-

Hadi zeytin yağına laf etmedi ama

        Havalar ısındığında / Fakir şehrin

                 kokusu vardır

Cahil ve

        çocuk olan halkın

Leş gibi kokan sokaklarında

Bu kokuyu

        Sarı saçlı işçi kızlarından birine

                 Atfedemez!

 

ve ben ki o gün

        -şişman yaşlı güneş göğe tırmanırken-

amına koyim yedi yaşında kerevizden bu sokakta nefret ettim derken

krem rengi, koton, kenarları geniş şapkamın ipini

otuzların ortasında Bremen’deki bir barda düzenlenen alelade bir dinini-milletini-ekonomisinisevenler buluşmasına

gider gibi çeneme çekmiştim

        rüzgar uçurmasın diye

ve neşe

        hiç mi hiç, kalmamıştı

 

kötümser kişilik marching on

        orta üst sınıfa mensup oğlanımız

daha geçtiğimiz akşam reddedilmişti ve

öfkesi depreşti

halihazırdaki bu öfkeyi

dişinin kestiği kafası karışık kızıllara saldıracak düzeye getirmek için

sahile indi

sahil ki

        öğle vakti içip bağıranlar vardı

ve yok ettiği kuşların

        muhtemelen yemesi gereken

                 böcekler

                         uçup uçup

                                  üzerine konuyordu

 

bizim oğlan, durdu öylece

bacağına tırmanan karınca ve

        koluna konan sinekle

zira havalar ısındığında

tepeceğin yolu ciddiye almalı

        Yoğsa pişman

Ve nefret dolu bir kişilik

olup çıkar oğlan

 

Ellerinde nefret

        ayaklarında nefret

ve tüm iç organlarıyla pişman

nefreti benliğini saran oğlan

        güzelliklerden

payını

alamadı

 

bizim oğlan ne edecek bilinmez

        zira kendisi, alelade bir hayat

                 -önemsemediğimiz-

ama biz pek iyi biliriz ki

bazılarının kafası

        hala karışık