Düşük omuzlarımda taşınan onca yük
bunca zaman, şunca insan
kapımı aralayan ışık hüzmesi
çehrendeki bencillik ile seviştiğim gece
-lerden kalan nikotin lekeleri
unuturum elbet, kanımla süslenen
topraktaki zehirli nergis çiçeğini
unutkanlığın çaresi icat edilince
umutların da hadsizlikle yeşermesi
yalnız zihnimde yankılanan
birer yanılsama mıdır?
Yok artık, ne haddine!
Aynaların arkasındaki boşluk
kadar soyut ve anlamsız birçok fikir
seni tanıdığım gündür
yaşlandırıyor gözlerimi
egonun kalınca duvarlarına çizdiğim
her çeltik ve her resim
çözmeye dahi yeltenmediğin o bilmece
yani ben, yani yorgun akıl oyunun
tanımaya nereden başlasan
elinde kalan yaramaz bir çocuk
şehrin puslu havasında
renkli uçurtmaların kuyruğundan
geriye kalan bir sis kalıntısı mıdır?
Rüzgarın estiği yönde savrulan
sararmış bir yaprak, Kasım’dan kalma
sarı rengini nedense her zaman
ölümle bağdaştırıyorum, yazıyordu
sayfaları sararmış eski bir kitapta
daha kendini tanımazken sana tanıtan
beti benzi sararmış kız çocuğu
bu yüzden hasta.
Büyümüş bir çocuğu tanımak zordur
hapsedilmiştir kilitli kapılar ardına
ışık hüzmesiyle kamaşan gözlerim
aşıktır ilk gördüğü kaynağa
babamın sırtındaki kambur
tanışık her yaramla, sahibine inat
seslenir de duyamazsın
çocuk işçiliğinin anılarını
kadın posterlerinin arasında
Rus turistlere hizmet etmenin hezimetini
anlatır da bilemezsin
nasıldır yokluktan yükselmek yoksulluğa
patronu ve patronluk taslayanı kimdir
kimlerdendir kuzenini döven delikanlı
nasıl kırılmış kalbi öfkeli bir azarda
nasıl kırmış elini, gardiyanlık da denen
kölelik yıllarında
annemin yüreğindeki egzama
konuşur da anlamazsın
saçlarındaki beyazda gizlidir acelesi
safiyeti on yedinci yaşından
konuşkanlığı ise bir düzine komşudan
olur da duyarsan, bilirsen, anlarsan
boş gelir yaşamak
dolunca karşılar gri bir mezar taşı
uslu kız çocuğunun dayak korkusunu
konuşursa öleceğini bilse
bile
bu yüzden kederlidir suskunluğu
gözlerindeki minik parıltı
gülüşündeki solgun nergis
notalara duyduğu absürt takıntı
tenindeki yumuşak huzur
ve ellerinden taşan tükenmez sevgi
bile bile sustuğu için midir?