cürmümüz sığınırken kanatlarımıza
ve dargınlıklarımız
güvertemizde sağanakken
kuşların korkusunu kilometrelerce taşıdık
kuşlardan korktuk
yaratıldığımızdan beri
âdemden gelip
bir cana kuvvet verdik
deryalardan
kıyılara inerken
dağları aştık
kalpleri zuhur etti bütün âşıkların
çeşmeler ve medreseler
ikimiz için boyandı
bir beyaza inandım bu gece
bu gece bir beyazla inandım
en güzeline
tanrım bu rûşen bilmem kim içre bulandır
tanrım bu sedâ bilmem kim içre duyandır
kayboldum çiçeği gözlerindeki ışıltıyla
yeryüzünde
bir adam ararken
karanlıklar içinde belirdi silüetim
yoluna kurban edilirken
çakıl taşları
ayaklarımız kesildi
kanla ve kalemle
doğrular peşimizden kaygısızca izlendi
yıldızlarından bir ışığı bize aldım
tanrı ışığımızı korkusuz kuşlara emanet etti
yıldızımız kavuştu üçlere beşlere
emanetim tanrımdadır
bilirim
tanrım bu cihân bilmem kim içre görendir
tanrım bu sühân bilmem kim içre sorandır