Çırılçıplak içkinleşmek neydi ki yaşama
Bu deri benim çehremde otursundu.
Gözleri kızarmış bir balığın vahşiliği
Ne kadar vahşi olabilirse tuzlu suda
Nefes alırken tıkanmak o kadar intihardı.
Parmaklarımdan geçmiyordu kaderim
Sabahları çekiştirerek tanımadığın yerlerde
Örsen bile.

Ve sevişmek bitmek bilmez bir yorgunluksa
Beni sormasın yüzü kayışlanmış kimse
Kaybetmek ister gibi öpüyor ellerimi
Ellerim uzayında kendini hafifletip
Başka öpücüklerden saygı kuruyor
Bilinmedik alınlarda harcanacak umutla.
Allah’ım bu yalnızlıklarını çaldığım kimlerdi
Bir daha tek olamayacağımı yumurtlayan
Kasıklarımda erittiğim bu yabancılık kimin.

Daha dün kanattılar parmağını gençliğine
Bugün büyümek için döktüğü kadar dilin
Kuruması gerekiyor bulaşmış kanın;
Çocukluğunla veda ettiğin kuşunun
Göğüs kafesinden çıkarken bulandığı.
Kadınların kundağında bile düğüm
Kocaman bir düğümsün boğazda
Yuttuğunda çığlık çığlığa yaşadığın.