sevgiye şaşıran çocuklar gibi müteşekkir gözleriyle 

hep bir umut var gibi bakardı, 

ben umuda muhtaç 

kıymetini bilirdi o her şeyin 

mahcup, utangaç 

-sevgiden kaç- 

bazen de dünyadaki tüm güzel şeyleri her dilde söyler gibiydi 

-kalbini aç- 

benzemezdi bana 

ben konuşurdum 

bazen dolu, bazen boş 

onun gözleri vardı kendini anlatacak 

-kollarıma koş- 

-sevgilimin göçmen yeteneği miydi bu- 

yoksa aşık olunca mı başladı böyle bakmaya 

-geçmişinden kaç- 

keşke aynı olsaydı annelerimizin dilleri diye düşündüm 

Sonra gözleri 

ve gösterişsiz sözleri 

yetti anlamama birçok şeyi, gördüm 

ama yine de öğreneceğim onun dilini 

-kendini aç- 

aşk bir anlamda da işgal isteğidir çünkü, 

istemezdim böyle hissetmeyi 

şaşkınım aşka 

-öfkeni saç- 

çok üzdüm bir kere istemeden 

gözlerinden anladım söylemeden 

ellerine bakıyordu, 

ben de tuttum ellerini hemen 

hayatımda hiç o kadar korkmadım 

-ki ben çok korkarım birçok şeyden- 

-gözlerini aç-

Melike Tahmaz