sevişen anılarımı kanıksarken dumanlı maviler belirdi
bıraktığım kirli mesut hatıraları geçmişin unutkan aklına teslim ediyorum
üstünden geçiyorum her birinin bağımsız ve burgun
şehrimin büyüklerinden olmuşum
kuşlara kaldı cıvıldayış diyorum kendimi geri alırken
yansımama bakıp ayları sayıyorum
enkazında otlar bitiyor varlık oluşa yelteniyor
dolambaçlardan dolanıyorum parçalarımı tekrar kurmak amacıyla
kendimi örgütlüyorum
ellerimden başlayarak
tırnaklar yine kırık
ev düzecek kadar zindeler fakat
ben evimi düzüyorum detaylara önem vererek
duyuşlarımı seçiyorum
ben abileri dinliyorum adaletten bahsederlerken
beni pek sevimli buluyor bir tanesi
adalet mevzu argolaştığı için
-sus, manyak mısın? diyor
ben gözlerimi alıyorum yağmurlu yokuşlardan
şehrin her tarafına bıraktığım gözlerimi
saklı bir bahçede buluyorum
onları varoluşumun kararına itiyorum
tüm bunlarla birlikte adımlarımı atıyorum
koşullarımın bana el verdiği eğimde bir yokuş
zihnimdeki yollara çizilmiş bozuk ve güneşli
yönümü kuştan iyi bildiğimi kabul ediyorum
yol tarif ediyorum şehrin kayıp mahallelerine
ben zihnimi topluyorum fevri benliğimi
söylüyorum öfken olagelmeli vahşi ve patlak
iç sesin asla titrememeli
kesilmemeli sırf sus dedi diye keşmekeş kalabalık
aslında keşmekeş de tarihte mübîn
çıkılmaz dediğinden çıktığında öndeki yol parlak
ben ağzımı topluyorum sivri diye yaftalanan
dökülenlerden ben bile korkuyorum ama
şiirim ona bel bağlamakta
buyum diyen kelimelerle karşıma çıkacaksa şayet
ona teşekkür edeceğim hislerimi katarak
ben gittikçe son satırına yaklaşan şiirimi dolduruyorum
ücradaki iç çekişlerimle aklımda beliren sureti
umuyorum ki ipe sapa gelmeyecek bir gün
bu kez ben eteğimi topluyorum
çıplaklığımda kötülükler doğuyormuş çünkü
aynada görmediğim halde
kötülüklerimden saklıyorum saf serin toplumu
sayemde koca toplaşmalar gün görecek
ben ahlakın çıtırdayan sesleriyle
yanık kıvılcımları içime çekiyorum
ve akşamı ediyorum sorumluluğumu bilerek
ne kadar çarpışsa da kargaşam gereği
vurgunu da yese dudaklarım
bugünüm yarınıma hesap vermeli
bu nedenle susmuyorum medeni doğam dediği için
şarkıyı soluğumu kazıyan şevkle dillendiriyorum
çatlak abartılı çığırtkan
melodide inanmadığım ne varsa söylüyorum
ben unutmuyorum biledikleri kalemimi
dün gördüklerim hatrımda korunaklı
görünen o ki sayfaya damlamaya meyilli
etkiye sırtını dönen seçkin ve hür akımda
pınarlarım nemli belki ancak
hakikat kadar berrak
mücadelem eksiltiyor beni demiyorum
ben hafifliyorum kör bir gece vakti