Kendimi istenmeyen bir süpürge gibi hissediyorum.

Salkım saçak her yanım.

Depoya yollanmış

Atılacağım günü bekliyorum.

Sapsarı olmuş hislerim.

Solmuş,

Yok olmuş yok ettiklerimle.

Ya ben bir böceği canlıyken öldürmüşüm de,

Fazla hayvan sever biri bakmamış gibi bir daha yüzüme.

Ben bir süpürgeyim,

Çok şey beklenmez ki benden.

Böcek de öldürebilirim,

Bir çocuğu da korkutabilirim.

Ben yaramazlıklara verilen ruhsuz, vicdansız bir tepkiyim.

Metrekarelerce mutsuzluklarınız

Varsa,

Benden onları maziye yollamamı beklemeyin.

Zaten hiç çocuk olmamış kadar kötüydünüz,

Ve hiç âşık olmamış kadar yarım.

Issız bir deponun soğuk fayanslarında kaldı bildiğim bütün dualar.

Anılarım vardı bir bahar temizliği sonrası,

Tanrım bilmezdi dualarımın dilini,

Ben de onu hep anılarda aradım.

Başkalarına yazılmış şiirlerde aradığınız geçmiş,

Pek de geçmemişti galiba,

Balkonu temizlemekte bulunan “pek gerçekçi çözümlerde” hep oradaydım.

Görmek yaşamak kadar acı çektirebilir insana,

Konu aşk olunca.

Ne bekliyorsunuz ki benden,

Karşı dairenin süpürgesine kapılıp şiir yazmamı mı?

Kendinizi kandırmayın,

Benim bir yanım çocuğu kaybolmuş bir anne kadar yarım.

Söyleyecek daha fazla şey de yokken,

ben yalnızca,

istenmeyen bir süpürgeyim.

Benden birini sevmemi,

Hele bir de sevilmemi beklemeyin.