Savaşım kendim ve birkaç anı ile
Her yanım delik deşik cephe
Yine de bitmek bilmiyor, kalmadı sığınacak tek bir bucak
Kaç yıl oldu sayamadım
Zihnimi esir aldı depresif bunak
Önce parçalanmış benliğimi dağıttım
İnceldiği yerden koparken failiydim elimdeki hayatın
Ne yaptığımın az çok bilincinde yeni birkaç karakter inşaatına giriştim
Müteahhit cimri olmalı
Yeni hayatım bu kadar çabuk yıkılmamalıydı
Sonra öğrendim ki kaçak kat dikilmiş, altında da fevri bir fay hattı
Eh olsun zaten az biraz sarsıntısı
Aslında geçmemiş bir geçmiş çizgisi imiş bağrımda
O kan sathı, yeraltı canavarı
Sil baştan yeni şehir, yeni umutlar ile daha sağlam bir bina
Fakat kaderin eli pek ağır, vuruldu yine hain damga
Neymiş efendim kaçak elektrik yasakmış bu ülkede
Karanlıkta mı çıksaydım kendimi keşfe
Aç susuz ama legal olacaksın diyorlar
Tanrım sen kötü kullarından kork
Öyle kolay değil kestirip atmalar
Yaşam koçluğumu üstleniyorum, asla vazgeçmek yok
Demek baba yurdundan ötede bize rahat bulunmaz dedim döndüm vatanıma
Annemin bağrında huzuru bulurum sandım
Artık şaşırtmıyor; yine yanılmışım
Ne de olsa kaç yıllık yuva, yıkılır tabi çatısına düşünce travma
Beşikte sallanırcasına tekrar eden birkaç kavga
Bu suların huzuru muzırlığı kalmadı
Kendi ellerimle icat ettim ben ailemin düşmanlığını
Devrim isyan dinlemez eski toprak
Anneciğim umutlarımdan ne bulursan şu sobada yak
Isınır belki doğalgaza zam gelince üşüyen ruhumuz
Böylece bedenlerimizi sarmalamak için sıcak bahaneler buluruz

Ne oldu şimdi?

Rayların kucağında sürükleniyorum
Karşı camdaki yansımama bile katlanamıyorum
Çivilemeli başımı duvara
Yüzleşmek lazım ne de olsa
Bir bir değişiyor camdaki silüetimde elbiseler, serzenişler
Aslında hep aynı ezik duruş, hep aynı boyun eğmeler
Sadece renkler değişiyor ara sıra
Yine çalıyor arka planda kendini boğduğu düşünceler, sesler

Kusmalıyım.

Öyle ki kan kusup çıkarmalıyım kendimi kendimden
Ancak o zaman ipuçlarını seçebilirim belki içime sinmiş bu lekelerinden
Cevaplar hayat kitapçığının arka sayfasında
Kopya çekmem gerek zaman tükenirken geçmişimi çizecek bu sınavda
Şimdi ruhum çıplakken kaçmalıyım kimseler fark etmeden
Çıkış biletim ayarlanmalı artık kaybolduğum bu sürgünden

Oluyor bak.

Yüzleşmek yetmiyormuş
Başa saracağım bu diziyi
Gözler yetmez gerçeği görmeye küçük prensesim
İçine girmeli o hayatın tekrar ve tekrar
Bilmeliyim ne olup bittiğini
Her zerresinden silinmeli esrar
Gözlük takmadan bu hayatı seyretmeli
Ama bu defa olmayacak benlik kırılmaları, duygusal yanılsamalar
Böylece yaralarımı nasıl saracağımı öğrenmeliyim uslu bebekliğimden
Hırsız çocukluğumdan
Ve yaralı ergenliğimden
Her defasında yürümeye devam eden benliklerimi bulup öğreneceğim kendime koşacağım yolları

Miyop aklım biraz bulandı seyrederken bu haritayı
Bırakamıyorum kucağımdaki kıpır kıpır yıldızları
Yine de sarhoş olmadım hâlâ
Hiç uğramadığım kadar kendimdeyim şu anda
Eh, bu mola çok uzamıştı
Sınır nedir bilmez psikolojik tanılarımla çalacağız bu defa en sahici hayatımın kapılarını

– Mümine Çelik