Anlamını bile bilmediğim bazı kelimeleri çok iyi anlıyorum
Bilmediğim dillerin konuşulduğu her yer yatağımdan daha rahat
Görmediğim her yer bana çok yakın
Bütün açlığımla parmaklıklar ardına atıldım
Keşke burada doğsaydım
Belki o zaman keşke burada olmasam demeyecektim
Ve başka bir burada bilmeyecektim
Keşke doğduğumdan beri gördüğüm tek renk gri olsaydı
Beyazı zar zor hatırlasaydım
çünkü floresan ışıklarına bakamayacak kadar baygındım
Ekmeğin ekmek olduğunu bilmeseydim
Ve beslenmeyi mukayese edileceğim hiçbir yakıt görmeseydim
Dünyanın yüzde ellisinin erkek olduğunu bilmeseydim
Cinsiyetimi gardiyanlara benzemediğimi düşünerek keşfetseydim
Oynayabileceğim sadece tek oyuncağım olsaydı
Gözlerimi kapatıp açınca döndüğüm yer burası
Burdayım!
NOW!
Terk renk gri
Oynayacak tek oyuncağım var
Bir sedyede yatıyorum ve griden farklı olanı görüp tanrım ilan ediyorum
Fakat tanrı ne iş yapar bilmiyorum
İki yanımda davullar çalınıyor
İlk defa müzik dediğinizi duyuyorum
Fakat ben adım seslerimi seviyorum
Bu rite de passage diyorlar
Hayır ben burada kalmak istemiyorum
”Anlamını bile bilmediğim bazı kelimeleri çok iyi anlıyorum
Bilmediğim dillerin konuşulduğu her yer yatağımdan daha rahat
Görmediğim her yer bana çok yakın
Bütün açlığımla parmaklıklar ardına atıldım
Keşke burada doğsaydım
Belki o zaman keşke burada olmasam demeyecektim
Ve başka bir burada bilmeyecektim”
ilham verici ve oldukça keyifliydi diyebilirim! şiirinize seçtiğiniz ismi de ( rite de passage) çok sevdim 🙂
elinize sağlık yağmur deniz aydın ve sevgiler!