O gitti ve bir daha gelmedi.
Konuşuyorduk eskilerden,
Ederdik iç dökmeli, ağlamalı sohbetlerden.
Fakat bir gün…
Gitti ve geri gelmedi.
Hayatımdan bir rüzgar gibi geçti gitti.
Eski dostların hiçbiri yok simdi.
O da diğerleri gibiydi.
Sessizce gitti,
İzini sildi.
Hiçbir zaman bilemedim
Ne zaman, neden ve nasıl terk ettiğini.
Tek hatırladığım anıları yad etme seansı bitmişti.
Güneş gözlüğüyle saklamıştı benliğini,
Ruhuna dokunduğumda sakladı kendini.
Ben şaşkındım, yüreği yaralıydım;
Samimiyetimizin hepsi yalandı,
Ortak dertler hiç var olmadı yani?
Fırtınalı bir gecede eski dostlarıma attığım mesajları özlüyorum.
Akdeniz ikliminde yaşamayı,
Sobanın üstünde kestane pişirmeyi istiyorum.
Çocukluğumu hatırlatan her şeyi
Huzuru getirecek her zerreyi
Tekrardan hayatımda istiyorum.
Ama o da gitti şimdi.
Ben yalnız, huzursuz ve üşüyorken;
O yollarda şu an, gidiyor.
Başka evrenlerde hayatlar yaşıyor.
Şikayet etse de günün sonunda
Ait olduğu yere, arkadaşlıklara dönüyor.

Bense uyuyamıyorum.
Sahip olduğum huzursuzluk bedenimi ele geçiyor.
Ne bileyim… Hayat bu sonuçta.
Düştüğüm gibi kalkarım en sonunda.
“Gregora en uzak yaşayan kişilerden birisin” demişti bana.
Hayır sevgili dostum…
Ben böceğin ta kendisiyim.
Uzun süredir dönüşmüş haldeyim.
Ondan yolunu kestim,
Senin de böcek olmanı diledim.
Günün sonunda süslü laflar bitti.
Gregor Samsa bana güldü götüyle,
Böcekten farksız derbederliğime.
Şiirler yazıyorum bense,
Zehrimi alacak süt arıyorum nedense.
Herkes tiksiniyor benden,
Uzaklaşıyorlar böcekliğimden.
Son dostumu da bu cephede kaybettim.
O da dönüşümümü fark etti, gitti.