Aydınlık evin içi. Her odada karanlığı dağıtan ayrı bir lamba var. Her şey gözüküyor evin içinde. Dışarısı gibi değil evin içi. İçimi ürpertiyor evin dışı. Pencereden bakmaya çekiniyorum çünkü pencerenin dışında görünen tek şey karanlık. Kim bilir neler saklıyor o kara çarşaf bu gözlerden? Evin dışındaki caddelerde neler oluyor, evin yanındaki parkta neler yaşanıyor, benim gözlerim evin dışını göremezken? Sevmiyorum evin dışını. Nefret ediyorum baktığım yerin siyah bir örtü altına saklanmasından.

Korkuyorum bilemediğim, göremediğim şeylerden. Merak ediyorum karanlığın neler sakladığını. Görmek istiyorum evin dışını. Merak ediyorum o siyah örtünün altında neler olduğunu. Öğrenmek istiyorum bilmediğim, görmediğim şeyleri. Kapıya gidiyorum, karanlığı dışarıda tutan kapıya, adımlarımı sürükleyerek. Elim kapının kolluna gidiyor çekingen bir şekilde. Korkuyorum kapımın arkasında olabileceklerden. Yavaşça açıyorum kapımı ve karanlığın içine ilk adımımı atıyorum