Deal With It!
Ya ben senden nefret ediyorum.
Sen. Sen kimsin biliyor musun?
Bilemezsin.
Sen yoksun. Yok ne?
YOKluğun VARlığı SÖZ konusu OLabilir mi?
Bundan sonra umuda “yok” diyeceğim.
Oğlumu akıl hastanesine kaldırttım.
Ona elektrik verdiler.
Çok sinirliyim.
“Anne iyi misin?”
Huh?
“Yeşil yandı.”
Çiş yapmaya gidicem.
Hayır trajik bir sahne bu gülME!
Ne diyoduk;
oğlum.
Yok. Evet. Yok. Oğlum yok.
But I have no choice.
I m confused.
I m confused too.
I cannnot speak Turkish.
Şalom! (İbranice)
Aslında yok da YOK.
:umut: olan değil ‘olmayan’ olan YOK kelimesi olan YOK MU?
HOŞ,
olmasıyla ilgili de herhangibirumut yok.
Ben yokum, ayna yok, sen hele hiç yoksun.
Nere bura be! Nere bura!?
Endonezce tengkorak
Kafamda egzama var benim.
Derimin altında ama.
Tas civarında.
Hamam tası(mı?)! Değil(mi?)! Kafa tası (here where there is…..)
Latincesi cranium
Cava dili tengkorak
İngilizcesi skull ve asıl gerçek şu ki
Arnavutça lobanja
Bunların hepsi yalan. Bunlar yok. Yanlış değil sadece yok.
Yoksun.
İspanyolcası craneo ( a nın üstünde çizik varmış var mıymış?)
Yoksun.
Ben yokum, ayna yok, sen hele hiç yoksun!
Bir senaryo üzerinde çalışmaya başlamadım.
Akademik hayatım çok güzel.
Telefonum bozuk değil.
Ben bozuk değilim.
Depresyonda da değilim.
Depresyon nedir bilmem.
Sen de yoksun.
Sen kimsin lan?!
Sinirlenmedim.
Sinirlendim.
Sinir ne bilmem.
Sinir ne?
Sinir de yok.
Ya uyanırsam?
Şimdi istiklal marşını tersten okuduğun gibi tüm bunları da tersten oku.
Yoksa oğlum sen misin?
Elenktrink!
Akıl hastahanesi!
Ya uyanırsam?!
Bu kötü olacak mı? Kötü var mı?
Özgürlüğün olmadığı bir dünyada
ahlaktan söz edilebilinir mi?
Bu soruyu götünden anla şimdi.
Gel (git) ve bunun altında (üstünde)
düşünme (düşün)!
Evet. Deal with it!
Ya uyanırsam? Ya uyanmazsam?
Ben yokum, ayna yok, sen hele hiç yoksun!