ben tanrıdan ölümsüz olmayı dilerim

fakat ölümsüzlüğün bir kadının kasığından damlayan

türünden değil ve caddelerde boylanan

ölümsüzlük ölmüş bir ruhu var edebilme işidir

ben ölmekten çokça korkarım

ve tek kalmaktan karanlıklarda

annemde çokça korkar ölmekten

annemin bana kaderinden hediyesi olsa gerek

biz analı kızlı ölümden biraz çok korkarız

 

bu yüzden ruhum yaşasın pek isterim

ölümsüzlüğün bir şarkının nakaratında var olduğu türden

elbet bir gün

elbet bir gün sizde göreceksiniz

ve görüşeceğiz

bedenim gözlerimden koyu bir toprakla örtülecek

üzerime dualar konuşlayacaksınız

ruhum orada dikilecek

kalbinizden dökülen gözyaşlarınızı çalacağım

bir hayaletin erişemediği kurabiye kutularına dolduracağım

hepsini

hepinizi

ve kendimi

 

sonrasında bir toz parçasından hallice bedenimden kanatlar çıkacak

yazdığım satırlar ve aşklar konacak iki omzuma

yaşadığım için şükredecekler mi bilemiyorum

kalemi biraz acemi aşkı heyecanlı bir kadınım

ve sizin komünleşmiş hırslarınıza erişemeyecek kadar kısayım

fakat bir yerlerde duymuştum

kısa insanın bir o kadar da yerde boyu olurmuş

ben yerin altındaki o elifka’yı gömeceğim

sizin mağaralarınızda

ve paslanmış tunç aynalarınızda kahrettiğim kendimi

üzerine toprak örtülürken son kez göreceğim

bu son olsun diyeceksiniz

ölümler size ağır gelecek bir anlığına

hayatlarınıza bıraktığım anılar birer sarmaşık gibi

bedeninizi delip gözlerinizde yeşermeli

ve yeşerecektir elbet

ben son bir kez daha özdeksel dünyanızda var olacağım

cenazemin başından geçenler duracak

tüm bu denizleri ve okyanusları

ağlayan bu insanlar gözyaşlarıyla yarattı sanacak

 

pek uzun sürmeyecek

belki elleriniz küreklere varmayacak

fakat ben toprağa sarılacağım

toprak elektriği emermiş

ve insan bir makine gibidir

yüreğindeki acıyı

acıyı ve beyaz saç tellerini

elektriğe çevirir

ve ben bedenimdeki tüm elektrikten arınacağım

yazdığım şiirleri hatırlayacaksınız belki

size bir ağaç olarak doğmak istediğimi söyleyişimi

arzuma yaklaştığıma inanmalısınız

yine doğup dallarımla izleyeceğim sizi

 

ardından çok geçmeden

dinecek gözyaşlarınız

ellerinizde çantalarınızla koşuşturacaksınız

ve yeni bir doğumun başında olan bana

ufak bir vedaya bile vaktiniz olmayacak

başka insanlarla başka telaşlarla

örteceksiniz üstümü

toprağım bol olur mu bilemeyeceğim can tanem

fakat telaşım bol olacak, seziyorum

 

günler bitmeye yeminli bir saatin tıkırtısı gibi

usulca kovalayacak birbirini

ve benim pek bir değerim kalmayacak

ceplerinize sığan yunus emre kadar değerim olmayacak

karanlıklarda tek başıma bekleyeceğim

yine büyümek ve dallanmak

ve görmek için sizi

çünkü böyle biline ki

benim damarlarımdan akan sevgidir

ben kalbimde gizlediğim sevgiler ile öleceğim

şiirlerime gizlediğim, gecelerce gözlerimde biriktirdiğim

ve annemin dizlerinde ıslaklıklarla yeşerttiğim

fakat annem hala karanlıklardan korkuyor olacak

annem beni usulca

yorgun bir aşığı taşıdığını görürcesine

kendi karanlığına alacak

ve ben onun karanlığına bulaşacağım

uzun yıllar önce duyduğumdan olsa gerek

kızlar annelerinin kaderini/kederini yaşarmış

kederini yaşamayayım diye kaçtığım kadının

annemin

aşkımın acısını dindirmek için karanlığına bulaşacağım

 

dedim ya kısa insanın kendi kadar bir kısmı daha olur muydu neydi

benim kendim kadar bir kısmım daha olacak şiirlerimde

sözlerimde ve düşüncelerimde yeşeren bu varlığı alacağım bedenime

ruhuma saracağım

ve koca bir kanat büyüyecek ruhumun uçlarında

göğe çıkacağım

soğuk ve kuzeylere

maviye bulaşacağım

ruhumun yeşil olduğu zamanlar

kendimi fırlattığım o uzaysı uçurumdan kanatlarımla ayrılacağım

 

ve orada sevgi olacak

ben sevmeyi seven biriyim

ve elbet sevilmeyi de severim

 

ben ölümsüz olacağım sevgilim

çünkü benden parça minik satırlara denk geldim henüz

biri beni yazsa diye geçirdim içimden

ne hissettiği önemsiz

beni yazacak kudretle önemsese beni

o zaman ruhuyla diri sevdiklerini öpebilen bir ölümsüz olurdum

sizi öpmeyi severim

fakat bir satırda var olana kadar yalnızca bedenlerinizin yanında gezineceğim

 

sizlere buseler konduramayacağım fakat

ruhuyla dolaşan bir ölümlü olacağım

kardeşimin yazdığı şiirlere denk geldim

bana açtığı minik şiirciklere

var olmasında varlığımın etkisi olan bu satırlara

daha ne kadar yücelebilirim, bilemiyorum

 

sevginiz bir zaman kırıntısı gibi kaybolacak avuçlarınızda

gençliğe ve penise uzanan ruhlarınız

beni usulca eski albümlere armağan edecek

fakat ben ölümsüz olmaya meyilli bir ölümlüyüm

dünyaya kazık çakacak mıyım neyim

siz beni unutsanız dahi

şiirlerim,size sevgim,veremediğim öpücüklerim

ve bir de kalbimden bir şeyler çalan bu şiirciklerle

ruhumu kainatın sonuna doğru tescilleyeceğim