Bahsetmiştim, yalnızlıkların nasıl

Kahve koktuğundan

İki buçuk dizeyle anlatmıştım ben

Denize çıkan o yalnız sokağı.

Bayım, siz hiç o sokakta yürüyüp

Bir yalnızlık kahvesi içtiniz mi?

Zira içseydiniz siz de bilirdiniz

Güzel şeylerin nasıl da ucuz

Ve nasıl da cesarete muhtaç olduğunu

Yüreklilik seslenir kimi güzelliklere

Kimileriyse şahsına münhasır

Onlar bize benzerler işte

Olmayan bir bizde bulurlar ümitsiz benzerliklerini,

Aradaki yedi farkı ararcasına

Yahut ümitsiz ümitlerini.

Bayım, bilir misiniz nasıldır

Kimi dizelerin ağırlığı

Geniş omuzlarınızla taşıyamayacağınız kadardır

Hayır, edebi bir ağırlıktan

Ya da metaforlardan bahsetmiyorum

Kimi sözlerin sizde yaratmasını dilediğim

Ve bu yüzden dile getirmediğim

O ağırlıktan söz ediyorum.

Şimdi siz kahve kokuyorsunuz,

Bir dakika dahi tereddüt etmeden

Sizi dinliyorum ben de,

Asla bana söylemediğiniz kelimeleri.