düstur, kandırmaca. bir aptalsama.
gerilimin göreliliği, siren sesleri.
bu hangi vaktin estetiği?
keskin noktalama işaretleri.
belirlenimci adaletin kaba taş çağından kalma kılıcı.
boşlukta savruldu güvercinler.
bir ağaçtı olasılıklar, budadı kararlar. şiddet.
yolların kesiştiği yere kurulan kentin çıkış kapısı, imdat.
ve her kuş kendi dağına.
kaynak yönetimi ve ilişkiler bizi bu günlere getirdi.
koyun derisi giymez hiçbir yılan.
ben çocukken uyuyamazsam diye pencere açtılar duvara.
ve iki yaşından beri selam söyler uçaklar.
ilham veren kadınlara.
yanmaya başladığımda ayaklarımdan.
boğulmaya başladığımda dudaklarımdan.
kazlar gibi kaldırırmışım başımı.
alçak tavanlı hanın geniş salonunda.
mektubunu yazarken nasır indi bi elime.
bu günlerde daktilo şeritleri kalktı.
şerit daksil moda. rafine cümleler kullanıyoruz.
hoşlandığımız insanlara.
ama her sözün sonuna konan nokta, şiddet.
ilişkinin düğümlendiği yerden ayrıl. imdat.
yarım saat the kilimanjaro darkjazz ensemble.
kafa davul. dayanamayan ciğer karar verdi.
otuz yaşına gelen beden mi yaşlı?
yoksa insan insanı fark eden akıl mı?
bu kentin göreceli konumu.
aşık olmadan yaşamaya uygun değil.
bazılarının kendini kullanılmış hissetmesi.
benim sorumluluğumda değil.
net bi şeyler söyle. şiddet.
jest ve mimikler. imdat.
bin yıl sonra aramızda geçenlerin kalıntılarını inceleyecekler.
bin yıl öncesinin göstergebilimiyle.
ve öncesiyle iletişecekler.
uzaylının yaşamında bi boşluk vardı.
ve kendini atmosferi kül bi gezegene fırlattı.