sanatın en güzellerini yapanların

ilham kaynaklarını merak ederek geçti

kayda değer bir kısmı yaşantımın

anlattım bütün süreçte bazen güney bazen batıda

ortasında ülkenin soğuktan donarken

yine de çalıştım anlamaya

neydi okuduğun kitaptan alabileceğin maksimum fayda

neydi voroşilov caddesinin asıl hikayesi

sahafta bulup okuduğumda taymis kıyılarını biraz daha anladım

sadece önemli bulduğum yerlerin üzerinden geçmedim

hiçbir yeri atlamamaya çalışarak okudum

bütün tabloların altında yatan anlamları çözmeye çalışarak

huzur karakterleri aklımdan uzun süre çıkmadı

buydu maksimum alabileceğim fayda bir kitaptan

not ederek her şeyi ve sonra şiirlerde kullanmak mesela bunda

ne kısım olduğunu bile hatırlamazken henüz kafam da iyi değil

ama işe yarıyor bunu reddetmeden önce o kelimeleri ustaca bir

şekilde birbirine eklemleyen yazar kadınla bir röportaj yapmalıyım

kadın yazar değil, yazar kadınla

falih rıfkı neden önemlidir ve ne katmıştır uygarlık tarihine

belki bunun üzerine de konuşuruz ben iki günde bir kitap okumaktan

fazlasıyla yok görürüm her şeyi ve yılbaşlarına gereken önemi göstermem

doğum günlerine de

abaküs için riyaziye olmazsa olmazdır gibi bir söz acaba

abaküs icat edilmeden kaç sene önce söylenmiş olabilir

bunu düşünürüm onun yerine

ve neresinde ne kullansam sırıtmaz bunu bilsem zaten bunca yoksul

ilişki denemesinden bir seferinde umduğumu bularak çıkabilirdim

ama belki bu sefer olur diye her seferinde ve belki bu sefer gerçekten de olur

ama önce

edebi kaygılarla bir şeyler yazmaya başlamam gerek

yeni yıldan beklentim mi yoksa o işlere müdahale etmediğini her fırsatta

ima ettiğim ve ima eden üst varlıktan mı beklentim bu

 

atay çok katmıştır medeniyete ülkemizde

o kitabında bahis olunur herkese iyi yıllar diyen

mutlu noeller lafının sloganlaştığı ülkelerin

medeniyetlerinden ve bizim medeniyetlerimizden

gerilik ve ilerilik kavramlarından, yeşilden

yılı için iyi bir gezi kitabı ya da yolculuk notları

 

aralarda bilgi vererek hikaye anlatılır

aralarda bilgi vererek öyküler yazılır

okurları yönlendirmek amaçlı öyküler yazılır ki propagandadır

tiyatro sergilenir halk eğitilir

ama saçma şiirde iç döküp bir şeyler anlatmayı kim yapar

yapılmaz,

mudil iş

değil de aslında pek ama beceriksiz insanlar yaptıklarında bu işi

üzerlerine yakışır yani kendileriyle tutarlı olmuş olurlar ve

tutarlılık arayan insanlar genel kitlenin beğenilerini temsil etmekle

yükümlendirilmiş kişiler olduğu için

mudil iş saptaması doğruya çıkmış olur.

 

istanbul’u seviyorum

engellenmiş kelimelerim arasında ankara var, diyarlarda dolaşır en son oraya gelirim

diyen yazarları duymamak için kitaplarında

o kelimeyi sansürleyip anlamaya çalışırım

bezle silerim o kelimeyi, yine de kalkmaz sansür

herhalde temizlik işçilerinin görmemesi gereken bir şey diye düşünüp

avuturum kendimi sevgiliye kavuşma anlarını izlerken hayıflanarak da

yapabilirim aynı şeyi, septik filozofları anlamaya çalışırken de

ve kendimden bir alıntı yankılanır beynimde:

”o biçim

sahnelenmişti ki oyun

bütün ağızlara zift döktü kapkaraydı zaten

daha da kapkara oldu onlar

bir köyde yaşar ve bütün kötülükleri buna bağlarlardı

bela almamak için ağlanması gereken zamanda”

 

çağrıştırır çokfazlaşey

postmodernizmle edilen kavga, duvara yumruk atmak gibidir

benliğin olmadığı bir şeyde duygu da yoktur ve mekaniktir

mekanik, duvar yapımını da konu edinmesi gereken bir disiplindir

benim fizik anlayışıma göre

o yüzden yapılan işleri kalıplara sokup onlara daha kolay küfretmeye çalışmak saçma

biz sizin aşk böcekli şiirlerinize ya da hala tanzimat’ta kalmış kafalarınıza

müdahale etmiyoruz ki

ve madımak’a üzülürler, bireyselliklerini yalnızca şiirlerinde

şiirin böyle algılanmadığını ve olmaması gerektiğini göstermek için kullanırlar

yani şiir yazarlarken

büyük resmi gör

mek iyi değilin tarafındayım

ve mevcuttur  yurtsal sevgim

şiir anlayışımla önyargılaştırılanın aksine