Kara tohumlar diyorum büyüdü mü, yakılmalı
Bir köz, diyormuşum, tütüyorsa burnumda.
Ben doğudan geldim, güneyini yaşadım havanın
Tazılar gördüm parmaklarım yeltenmedi o yöne,
Tüylüler besledim kolumda can verdilerdi
Ben bir hayaletin oğluydum
hastalığın ıssızlığına doğdum, ondandır.
Memleket yasası şiirlerim gözlerde çiğnendi.
Hüznün en bulutlusu süpürür intihar izlerini
Bir kızın elbisesi apaçık öldürülür dolabında,
Ve cinayet mahalli ansızın salınır ellerinden.
Soran olursa, kimmiş diye,
elbise masummuş, biline.
Naifliğin yasası kızım ağızlarda çiğnendi,
Yakılacaksa bir insan, konuştu diye ölmeli.
Ben tuttum dilimi bir yılan gibi hep kapanlı
O ağız son bir umut ekmiş dikenli arsasında
İstemiş kara tohumlar gibi son bir dilek önce.
Lakin sade o kız, yırtılmış bir nilüfer gibi
gecenin sularında.
Yalıncak.