şarap ve ekmek →

 

yalan doğurgandı

doğduk

 

göz yalnız yansıyanı görür

görüntü yoktu yansımalara inandık

 

kapattık gözlerimizi

gözlerimizle içimize baktık kara

 

sırrı gibi kendine dönemeyen aynaların

sır olarak kaldı hepimizin bildiği

 

ya da meyve tohumdan haberdar olmadı hiç

 

kapattık gözlerimizi

görmedik renkli rüyalar da

 

 

→ kan ve et

 

göndere çekilen fetihlerin

şaşaası

 

ve duygusal ihtilal marşları

söylenegelen

 

anne diye ağlanmasında bir hikmet

elbet vardı