Çağrılar geri çevrilmez
Çağrılar geri çevrilemez

Issız rahatlık gözünü boyamasın
Karanlıkla devinir doğurgan fırtına
ilk ışıkla sefilleşir tanrılar
Onlar
Konuşmak için dağa çıktıklarında
Şavkın nasipsizliği yücelir
Bereketsizdir
Öksüzdür hakikat
Müzleri bekim, gayesi bozuktur
Perde açılır, aksam durur
Perde kapanır, puslar kurur

İbranice saymayı öğrenmelisin
Anlayabilmek için tüm esinleri
Yokluktan doğana karanlık
0’a 4.00
Vaftizine karşılık birkaç dize

Çağrıları geri çevirmedin
Çağrıları geri çeviremedin
Çağrıları geri çeviremedim

Kaderimi adının altında yazanlarda okuyorum
Tıpkı, tıpatıp her şey
Şavkı boğmuştum ben
Fısıltıları daha iyi duyabilmek için
O fısıltılar ki artık eşref değil
Öksürük ve kan doldurur kulaklarımı
Ah
Böyle miydi sahiden sonumuz
Ufukta kızıl bir cellat görüyorum

Görevlerimiz yarım
İnsanlarımız yoz

Eli eli, lema sabachtani ?